TOPLUMSAL TABAKALAŞMA
Toplumsal Sınıf (tabaka)
Toplumsal özellikleri bakımından birbirine yakın insanların oluşturdukları bütüne toplumsal sınıf denir. Örneğin işçi, işveren, emekli, çiftçi gibi. Sınıfı tayin eden özellikler: gelir, hayat şekli ve sınıf bilincidir.
Tabakalaşma
Sosyal sınıfların, ekonomik grupları biçiminde hiyerarşik bir düzenle üst üste sıralanmasına denir. Bir başka deyişle tabakalaşma bireyler ve grupların belirli veya genelleştirilmiş
karakteristiklere göre aşağı ya da yukarı statülere, rollere sahip ve sınıflara mensup olarak anlaşılmaları, derecelendirilmeleri demektir. Toplumdaki farklı sosyal tabakaların hiyerarşik sıralanması sosyal tabakalaşma biçimini ortaya koyar. insanların doğuştan ya da sonradan kazanılmış birçok ayırt edici özelliklerinin neden olduğu toplumsal farklılaşma, toplumsal
tabakalaşmanın da nedenidir. Genel olarak toplum üç sosyal tabakaya ayrılır. Üst, orta ve alt tabaka.
Her tabakalaşma sisteminde;
- Farklılaşma
- Astlık ve üstlük düzeyine uygun sınıflandırma
- Değerlendirme olmak üzere üç sosyal süreç vardır.
Sosyal uzaklık (mesafe)
Belirli bir sosyal sınıfa ait olan herhangi bir bireyin diğer sınıflarla ve o sınıfların bireyleriyle olan hiyerarşik ilişkilerini, bir nüfus içerisindeki sınıfların birbiriyle olan ilişkilerini
ve belirli nüfusların aralarındaki sosyal farklılık ilişkilerini gösteren bir kavramdır. Toplumsal tabakalaşma, toplumsal tabakalaşma piramidi ile gösterilir. Bu piramit fizik mesafeye göre değil toplumsal mesafeye göre oluşturulur. Örneğin, fabrikadaki patronla işçi arasında fiziki bir mesafe yoktur, ama sosyal mesafe söz konusudur.
Bir ülkenin gelişmişliği orta tabakadaki insanların oranının yüksek olmasıyla ölçülür.
Başlıca Tabakalaşma Tipleri
Genel olarak üç tip toplumsal tabakalaşmadan söz edilebilir.
1. Kapalı Toplumsal Tabakalaşma
Kapalı toplumsal tabakalaşmada tabakalar arası geçiş imkansızdır. Üyelerinde statü sürekliliği vardır.
a. Kölelik
Köle, hukuka ve göreneğe göre bir başkasının malı olan,
hiçbir hakka sahip bulunmayan bir mal olarak tanımlanır.
Kölelik, eski toplumlarda özellikle eski Yunan ve Roma
toplumlarında ve yakın geçmişe kadar Amerika’nın güney
eyaletlerinde ve Afrika’da görülmüştür.
b. Kast
Hindistan’daki kast sistemi toplumsal tabakalaşma sistemleri arasında kendine özgü bir örnektir. (Önemli not: Günümüz Hindistan’ında kast sistemi yasaklanmış bir sistemdir.) Kastı kesin ve ayrıntılı bir biçimde sınırlandırılmış, hiyerarşilendirilmiş toplumsal gruplar olarak da tanımlayabiliriz. Bu tür sistemlerde tabakalar ve sınıflar arası geçişin yasalar, gelenekler ve dinsel kurallarla yasaklandığı sistemlerdir.
Bu sistemde, verilmiş satatüler önemlidir. insan hangi kastta doğmuşsa o kastta ölür. Hindistan’da ruh göçüne inanılır. Mutlak anlamda ölüm, hayatın sonlanması yoktur. Ölümden sonra yeniden farklı bir bedende dünyaya gelmek vardır. Kişi eğer yaşarken günahları sevaplarından fazla ise bir alt kasttan az ise bir üst kasttan dünyaya gelir. Evlilikler de aynı kast içinde (endogami) gerçekleştirilir. Rahipler, savaşçılar, asilzadeler, tüccar ve zanaatkarlar ile köylüler olmak üzere dört kast vardır.
2. Yarı Kapalı Toplumsal Tabakalaşma
Sosyal tabakalar ve sınıflar arası geçişin kısmen yasaklandığı sistemlerdir. Ortaçağda uygulanmış bir sistem olan loncalar buna örnek olarak gösterilebilir. Feodal dönemdeki Avrupa’da insanlar soylular, esnaf ve din adamları ile köylüler şeklinde üç tabakaya ayrılmışlardı. Bunlardan esnaflar, krala fazla para vermek yoluyla soylu olabiliyorlardı. Kral ailesi toplumsal tabakalaşma sisteminin belirleyicisidir. istediklerini soylu, soyluları ayrıcalıksız insanlar yapabilir, sıradan kimselere toprak verebilirdi.
3. Açık Toplumsal Tabakalaşma
Sınıf sisteminde toplumsal hiyerarşi servet ve gelir ayrılıklarına dayanmaktadır. Sosyal sınıflar arası geçişlerin serbest olduğu sistemlerdir. Birey, istek, çaba ve yetenekleri oranında tabaka değiştirebilir. Örneğin, demokratik toplumlarda bireyler toplumun her kademesinde bulunma şansına sahiptir. Sınıflar, kastlar gibi örgütlenmiş kapalı toplumsal gruplar
olmayıp daha çok sahip oldukları servet ve mülkün kaynağı açısından benzeşen insan yığınlarıdır. Kişi doğumdan itibaren belli bir toplumsal sınıf içine girer. Ancak açık toplumsal tabakalaşmanın yapısı gereği olarak ilerde servet kaybı ya da edinimi ile yukarı ve aşağı hareketlilik ile de karşılaşabilir. Bu tip toplumsal tabakalaşmada, kazanılmış statülere
önem verilir. Bir sendika başkanının devlet başkanı olması, bir öğretmenin belediye başkanı seçilmesi açık sınıf tabakalaşmasını gösterir. Sanayi Devrimi’nden sonra kapatalizmin gelişmesi ve yayılmasıyla bu tabakalaşma tipi yaygınlaşmaya başlamıştır.
Toplumsal Hareketlilik
Tabakalaşma sistemlerinin temel özelliklerinden biri, bunların ne ölçüde açık ya da kapalı sayılabildikleriyle ilgilidir. Bireylerin toplumsal sınıf değiştirmeleri şeklinde ortaya çıkan hareketliliğe toplumsal ya da sosyal hareketlilik denir. Bir başka deyişle toplumsal hareketlilik, bireylerin ve grupların statüler arasında giriş çıkışları süreci olarak tanımlanabilir.
Bu süreç yukarı veya aşağı ya da aynı düzeyde olan statüler arasında söz konusu olabilir ve dolayısıyla dikey (sınıfsal) ve yatay (mesleki, coğrafi) hareketlilik tipleri ortaya çıkar.
Eski ve yeni statüler arasındaki fark hareketliliğin yönünü ortaya çıkartır. Fırsat eşitliği, bireylerin zekâ ve yetenekleri ölçüsünde yeni statüler elde etmesini sağlamaktadır. Hareketlilik her toplumda görülür, ama insanları buna sevkedecek faktörler birbirinden farklıdır. Toplumsal hareketlilik dikey hareketlilik ve yatay hareketlilik olarak iki grupta incelenir:
Dikey Hareketlilik
Bireyin saygınlık sıralaması (hiyerarşik düzen) bakımından bir sosyal tabakadan diğerine yükselmesi ya da düşmesidir. Örnek olarak; eğitim yoluyla bireyin sınıf değiştirmesi
öğrencilikten mühendisliğe geçişi, fakirlikten zenginliğe geçiş ve zenginlikten fakirliğe geçişi gösterebiliriz.

Yatay Hareketlilik
Bireyin ekonomik koşullarında ve yaşam şeklinde bir değişiklik olmadan, coğrafi mekan ya da meslek değiştirmesidir. Yatay geçişe örnek olarak iş yerini değiştiren bir mühendisi, tayin olan bir öğretmeni, başka bir şehre giden herhangi bir meslek üyesini gösterebiliriz. Tümüyle açık bir toplumda herkesin kendine en uygun olan statüye girmesi olanağı vardır ve yalnızca isteğe ve yeteneğe bağlıdır.